Çok Hızlı Gitmiyor Muyuz?
Zaman aslında o kadar da hızlı geçmiyor, biz hızlı gidiyoruz, çok aceleciyiz hem de her konuda.
Zamanın birinde bir Sufi yoldan geçen atlı bir adamı durdurmuş, eğer yolunun üzerindeyse beni filan şehre götürür müsün demiş.
Adam kabul etmiş ve Sufiyi alıp atı dörtnala koştururak yola koyulmuş.
Bir süre yol aldıktan sonra Sufi, biraz dinlenebilir miyiz demiş.
Adam neden dinlenmek istediğini anlamamış ama yine de sufinin dediğini yapıp durmuş. Sufi oturup gözlerini kapatmış.
Kısa bir süre meditasyon yapar bir halde oturduktan sonra gözlerini açmış ve şimdi devam edebiliriz demiş.
Tekrar ata binip yola devam etmişler.
Nihayet Sufinin gitmek istediği şehre vardıklarında adam merakını daha fazla gizleyememiş ve neden orada durmak istediğini ve gözlerini kapayıp orada oturduğunu sormuş.
Sufi de, o kadar hızlı gittik ki, ruhlarımız geride kaldı, onu bekledim demiş.
Yeni çağın insanlarında da böyle değil mi?
Her şey çok hızlı ilerliyor,
Her şey çok hızlı tüketiliyor,
Her şeyden çok çabuk bıkıyor başka şeylerin peşine takılıyoruz
Herkesin yaptığını yapıyor, rutinin içinde boğuluyoruz
Ve bir çoğumuz her zaman çok mutsuzuz…
Öyle hızlı akıyor ki her şey, ruhumuzun farkına bile varamıyoruz.