Full Kontrol (check up)
Doktor, hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldıklarını ve bu sistem sayesinde küçük bir idrar tahlili ile “full check up” yapabildigini söyler.
“harika” der bizim genel müdür de, “başlıyalım öyleyse”. doktor, adama bir cam kavanoz vererek idrar için tuvalete gönderir.
bizim adam bir süre sonra, kavanozu dolu olarak geri getirir. doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara baglı küçük bir konteynere döker.
bilgisayar ilginç sesler çıkartarak çalışır ve bir süre sonra yazıcısından uzunca bir döküm alınır.
doktor yazıcıdan gelen çıkışları uzun süre incelemeye koyulur. adam dayanamayıp sorar: “n’oldu doktor, bir terslik mi var?”
“bilgisayarın verdigi sonuçlara göre,” der doktor, “bir terslik yok, ama tenisten mutevellit sag bileginizde bir kavis oluşmuş.”
“yapmayın doktor” der bizim adam, “ben meşgul bir adamım, ne tenis ne de golf oynarım. bütün bunları yapacak vaktim yok, nasıl olur da sag bilegimde tenis oynamaktan bir kavis oluşur?”
bunun üzerine doktor, bilgisayarın şimdiye kadar hiç yanılmadığını, asla hata yapmayacagını söyler ve “ancak” der, “içinizin rahat etmesini istiyorsanız, bu steril kavanozu yanımıza alıp eve götürün. sabah kalkar kalkmaz da lütfen test için gerekli idrari yapın. sonra, dogruca buraya gelin, sizden ekstra bir ücret almadan testi yineleyelim”.
bizim adam, “tamam” der ve arabasına atlayıp evin yolunu tutar. bilgisayarın koydugu teşhis canını sıktığı için, bilgisayarlara hiddetlenir.
bütün dünyayı bu aptal makinelerin ele geçireceğini düşünür ve hiddeti daha da artar. eve vardıgında, bilgisayarın aklını başına getirmeye karar vermiştir.
arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da arabasının kaputunu açıp karterden bir kaç damla motor yagı alıp kavanozun içine damlatır.
eve girince de olup biteni karısıyla kızına anlatır. onlardan da kavanoza bir miktar idrar yapmalarını ister.
onlar da bizimkinin istegini yerine getirirler. ertesi sabah, bizim genel müdür uyanır uyanmaz eline bir playboy alıp bilgisayar için tasarladıgı son hinligi yapmak üzere, kavanozuyla birlikte tuvalete girer. 15 dakka sonra tuvaletten çıktığında yüzünde mutlu bir gülümseme vardir.
dogruca hastanenin yolunu tutar. doktor, kendisini selamlayıp nasıl oldugunu sorar. yüzünde hin bir gülümseme ile, “iyiyim doktor, iyiyim” der bizim adam.
doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi bilgisayarın konteynerine dökerken bir yandan da, “formunuzda gözüküyorsunuz bu sabah” der.
az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler çıkarmaya başlar. birkaç dakika sonra da uzunca bir kagıt çıkısı gelir yazıcıdan.
doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam “bakalım senin bilgisayar bugun ne diyor doktor?” der, sinsi sinsi gülümseyerek. “himm…” der doktor,
“bilgisayarımıza göre, arabanızın yag degişim zamanı gelmiş, kızınız hamile, karınız da bel sogukluğuna tutulmuş. ayrıca, tuvaletlere girerken yanınıza böyle ha bire playboy almaya devam ederseniz, bileginizdeki kavis daha da kötüye gidecek!”.