GRİP, ÖKSÜRÜK VE KAS AĞRILARINIZ VARSA
Geçmeyen öksürük, sürekli tekrar soğuk algınlığı ve grip ile kas ve baş ağrısı çekenler bu sorunlarınızın altında beslenme sisteminiz yatıyor olabilir. Bu tip hastalıklardan kurtulmanın temel yolu bağışıklık sisteminizi güçlendirmekten geçiyor. İşte bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme önerilerinin detayları…
1. Meyve Sebze TAKVİYESİ
Birçok farklı meyve ve sebzeden zengin bir diyet yemek, diyetinize bol miktarda antioksidan almanızı sağlayacaktır. Anahtar bağışıklık güçlendirici olanları A, C, D, çinko, selenyum ve biyoflavonoid vitaminleridir. Bunlar parlak renkli ve yeşil sebzelerde bulunurlar.
A, C, D vitaminleri, çinko ve selenyum, beyaz kan hücrelerinin bakteriler ve virüsler gibi istilacılarla mücadelede daha etkili olmasına yardımcı olur ve bunu yaparken, bağışıklık sisteminin normal işleyişine katkıda bulunurlar. A ve C vitaminleri çok çeşitli meyve ve sebzelerde bulunurken, D vitamini ise yağda çözünebilir olduğu için yağlı balık, süt ve yumurta gibi gıdalarda bulunur. Çinko bu besinlerden, fasülye, bakliyat, fındık ve tohumlardan da elde edilebilir. Bağışıklık için özellikle yararlı olan kuşburnu, yaban mersini ve diğer meyvelerde bulunan flavonoidler, havuç ve tatlı patates gibi gıdalarda bulunan karotenoidler, ayrıca turunçgillerde doğal olarak bulunan rutin ve hesperidin ve domateslerde doğal olarak bulunan likopen gibi bitki pigmentleri bağışıklık için olmazsa olmazlardır. Bu besinler, hücrelere ve dokulara zarar vermeyi önleyen ve inflamasyonu azaltan antioksidan moleküller içerir.
2. Yeterince uyuyun
Geçtiğimiz yıl dergide yayınlanan büyüleyici bir çalışmada, uyku araştırmacıları, farklı uyku düzenleri olan 11 çift ikiz kardeşten kan örneklerini aldılar ve daha kısa uyku süresine sahip olan ikizin kardeşiyle karşılaştırıldığında depresif bir bağışıklık sistemi olduğunu keşfettiler. Uyku, vücudumuzun dinlenme ve onarım için altın şansıdır ve zayıf uyku zayıflamış bir bağışıklık sisteminin ortak bir itici gücüdür. Düzenli bir uyku-uyanıklık döngüsü oluşturmanız şart. Örneğin, 10 gibi yatıp 7 gibi kalkmayı deneyin. Uyku öncesi teknolojik aletlerden kaçının ve karanlık bir oda yaratın. Ayrıca magnezyumdan zengin ve teanin gibi sakinleştirici etkileri olan besinlere hayatınızda yer açın. Magnezyumun en iyi kaynakları arasında yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler, tohumlar, çekirdekler ve baklagiller sayılabilir. En iyi teanin kaynağı yeşil çaydır. Ancak uyaralım uykudun hemen önce içmek aynı anda kafein seviyenizi de yükseltebilir. Kafein hassasiyetiniz varsa yeşil çayı uykudan hemen önce içmeyin.
3. Egzersiz
Egzersiz vücudunuz için her şeydir! Bağışıklık sisteminizi geliştirmek istiyorsanız egzersizden daha iyi yapabileceğiniz bir şey yok. Egzersiz vücudun akciğer ve deride soluklama kapasitesini arttırır. Ter ile toksit atımına yardımcı olur. Mesela soğuk algınlığı yaşıyorsanız uygun bir egzersizle terleyip hastalığın semptonlarından kurtulmanız çok olası. Orta şiddette bir egzersiz bağışıklık sisteminizi korumak için şahane sonuçlar yaratabilir.
4. D vitamini şart
Geçen yıl, İngiliz Tıp Dergisi’nde yayınlanan büyük bir küresel çalışma, diyetinize daha fazla D vitamini eklenmesi, soğuk algınlığı, grip ve pnömoni ve bronşit gibi diğer tehlikeli solunum yolu enfeksiyonlarını azalttığını gösteriyor. Çalışmalar, kış aylarında soğuk algınlığı ve gribin artmasının kışın D vitamini eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı incelediler. D vitamini takviyelerinin günlük veya haftalık tüketimi, araştırmaya katılan herkes için bir bağışıklık yararı gösterdi. Aynı etki güneşli günlerde güneşlenenlerde de görüldü. Sonuç, D vitamini eksikliği enfeksiyonlara karşı sizi aşırı duyarlı yapar.
5. C Vitamini alın
C vitamini, on yıllardır soğuk algınlığı ve grip önleyici olarak kabul edildi, ancak bilim ne diyor? Geçen yıl, Nutrients dergisinde yayınlanan bir rapora göre, C vitamininin, çeşitli bağışıklık hücresi fonksiyonlarını artırarak, solunum ve sistemik enfeksiyonları hem önleyebildiği hem de tedavi edebiliyor. C vitamini, bağışıklık hücrelerinin işleyişini artırabilecek, hem önleme hem de enfeksiyonla mücadele etmede yardımcı olabilecek güçlü bir antioksidan
6. Sarımsağı her şeye koyun
Sarımsak, doğal bir anti-mikrobiyal (antibakteriyel ve antifungal) ve anti-inflamatuar bileşiktir. Sarımsağın parazitik bakterilere karşı bariyer oluşturduğu konusunda artık hiç şüphe yok. Sarımsak bağırsakların mikrobik dengesini de iyileştirir. Bazı çalışmalar sarımsakın viral enfeksiyonları kontrol altına alma ve kontrol etmede rol oynayan immün hücreler olan doğal öldürücü hücrelerin aktivitesini artırabileceğini gösteriyor.
7. Probiyotikleri arttır
Bağırsaklarımız vücudumuzun ikinci bağışıklık sistemidir. Bunun nedeni, bağırsak bağışıklık sisteminin vücudun bağışıklık hücrelerinin yüzde 70 ila 80’ini içerdiği ve enfeksiyonların ana geçidi olabileceğinden dolayı hayati öneme sahip. Bağırsak mikroflorasındaki bir dengesizlik, otoimmün hastalıkların yanı sıra enfeksiyonların artan varlığını da açıklıyor. Canlı bakterilerle ya da probiyotiklerle bağırsak sağlığını desteklemek bağışıklık sistemini desteklemek için gerçekten yararlı olabilir.
8. Mantar ve yulafla beta-glukanlar üzerine yükleyin
Beta glukanlar, mantar gibi yulaf gibi gıdaların hücre duvarlarında bulunan bir tür karbonhidrattır. Bunlar bağışıklık sistemimizi uyarma yeteneğine sahiptir ve üst solunum yolu enfeksiyonları ve soğuk algınlığı oluşumunu, semptomlarını ve sürelerini azaltmaya yardımcı olabilir. Diğer zengin beta glukan kaynakları arasında arpa, buğday, çavdar ve deniz yosunu bulunmaktadır.
9. Ellerinizi her zaman yıkayın!
El yıkama, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 21’ini önlemeye yardımcı olabilir. Üstelik tamamen ücretsiz olduklarından her zaman en iyi yöntemdir. İster hoşunuza gitsin ister gitmesin ama mikropların çoğu ellerimizde yaşar. İnsanlar yüzleri, burunları, ağızları ve gözlerini bile fark etmeden ulaşabiliyorlar ve vücudumuza girme yolunu bulup bizleri hasta ediyorlar. Hapşurmuş bir bir kişinin olduğu ortamda yer alan bir gazete size mikropları bulaştırabilir bunun vücuda girmesini engellemenin en iyi yolu ise elleri düzenli ve iyi bir şekilde yıkamaktır.
10. Çinko alın
Çinko soğuk çare olarak bilinir ve 2014 yılında Kanada Soğukkanlılar Birliği’nde yayınlanan ve soğuk algınlığı için kanıtlara dayanan bir raporda 10-15mg çinko sülfatın özellikle soğuk algınlığının önlenmesinde faydalı olabileceği sonucuna varmıştır. Rapordaki çalışmalardan birinde, çalışma süresince soğuk algınlığı olmayan çocukların oranı, çinko grubunda yüzde 33 iken, kontrol grubunda yüzde 14’tür.