SAĞLIK

Kaşıntı Neden Olur? Nasıl Geçer, Nasıl Engel olunur?

Kaşıntı için vücudun bir çeşit uyarısı ya da derinin bir tepkisi diyebiliriz. Kaşıntı, basit gibi görünse de ciddiye alınması gereken önemli bir sağlık sorunudur.

Kaşıntı, egzamadan bitlenmeye, ilaç döküntülerinden uyuza ve mantar hastalıklarına dek pek çok hastalıkta, kişiyi hekime yönelten bir yakınmadır. Kimi zaman en az ağrı kadar hastayı rahatsız eden; uykusuzluğa ve depresyona yol açan, hatta intiharın eşiğine getiren bu soruna, pek çok iç hastalığı da eşlik edebilir.

Kaşıntı, deri hastalıkları dışında, kansızlıktan parazite kadar pek çok hastalığın belirtisi olabilir ve uzun süren kaşıntılar da her zaman bir soru işaretidir, diyebiliriz.

Kaşıntının nedeni araştırılırken hastanın yaşı, var olan hastalıkları, kullandığı ilaçlar, banyo alışkanlıkları ve hastanın psikolojik durumu dikkate alınır. Bu arada bazı ilaç allerjilerinde, deride görünen bir şey olmaz ama kaşıntı olabilir.

Barsak parazitleri, diyabet, iç organ kanserleri (safra kesesi, karaciğer, barsak kanseri); safra kesesi taşları ya da viral hepatit (sarılık) gibi nedenlerle ortaya çıkan safra yolu tıkanıklıkları, lösemi ve lenfoma gibi malign (kötü huylu) kan hastalıkları, böbrek yetmezliği, AIDS gibi sistemik hastalıkların belirtisi olarak kaşıntı ortaya çıkabilir.

Kaşıntının en sık rastlanan nedeni deri kuruluğudur. Yaşlı hastalarda çok sık rastlanan bir durumdur. Çünkü insan yaşlandıkça deri fonksiyonları, derinin esnekliği ve su tutabilme özelliği azalır. Sert alkali sabunlarla ve çok sıcak su ile sık banyo yapılması, derideki bu bozulmayı daha da arttırıp, koruyucu lipid tabakasını zayıflatarak, deri kuruluğuna ve kaşıntıya yol açar. Liflenme ve keselenme alışkanlığı da deriyi kurutup kaşınmaya yol açar.

Deride görünür herhangi bir şey yokken, hasta kaşıntıdan yakınıyorsa, mutlaka bir hastalığın belirtisidir.

Kaşıntı için ilk başvurulan hekim, dermatologdur. Dermatologlar, deri muayenesi ile kaşıntının nedenini belirlemeye çalışır. Deride herhangi görünür bir belirti yoksa; kansızlık (demir eksikliği), karaciğer ya da böbrek hastalıkları, tiroid hastalıkları, barsak parazitleri yönünde araştırma yaparlar. Sonuca göre diğer dallardaki hekimlerin yardımına başvurular.

Kaşıntıda öncelikle nedene yönelik tedavi uygulanır. Var olan deri hastalıkları uygun ilaçlarla tedavi edilir. Kaşıntı tedavisinde çok sık kullanılan antihistaminler, kurdeşen dışındaki kaşıntılarda pek etkisi

yoktur. Kaşıntıda daha ziyade sedatif (uyku verici) özellikleri olan antihistaminler kullanılır. Mentollü krem ya da pudralar, uzun süreli kullanımda, tahrişe neden olabileceği unutulmamalıdır. Yine de, kısa süreli olarak vazelinli, kortikosteroidli pomatlarla birlikte kullanılabilir. Uzun süren ve bir nedene bağlanamayan kaşıntılarda, hasta bir psikiyatrist ile görüştürülmelidir.

Neden ne olursa olsun, serin ve klimalı bir ortam, pamuklu, hafif giysi ve yatak takımlarının kullanılması, aşırı terlemeden kaçınılması kaşıntıyı azaltır. Kalın, yünlü ya da sentetik giysilerin giyilmesi, çok sıkı giyinilmesi; hem deriyi tahriş etmekte, hem de vücut ısısını arttırarak kaşıntıyı tetikleyebilmektedir. Alkol alımından, sıcak ve baharatlı yiyeceklerden, sıcak içeceklerden kaçınılması uygun olacaktır. Bu maddeler deride damarların genişlemesine neden olacağından kaşıntıyı arttırabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu